Escarus

Escarus’tan Dünya Çevre Günü Mesajı

Escarus Proje Direktörü Ece Sevin, “Yaşadığımız doğanın, gezegenimizin dengesini korumak için acil olarak alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz” dedi

Paylaşım TarihiHaziran 4, 2020

ANADOLU AJANSI

Zeynep Kahveci

İSTANBUL (AA) – Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Escarus, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde biyolojik çeşitliliğin önemine dikkati çekti.

Escarus, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı yazılı açıklamada biyolojik çeşitlilik kaybının olumsuz etkilerine işaret etti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Escarus Proje Direktörü Ece Sevin, küresel gıda tedariki, çevre ve insan sağlığı için doğal kaynakların azami önem taşıdığını belirterek, “İnsani faaliyetlerimizle günümüze kadar karaların dörtte üçü, okyanusların ise üçte ikisinde ciddi değişikliklere sebep olduk. Yaşadığımız doğanın, gezegenimizin dengesini korumak için acil olarak alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Sevin, Birleşmiş Milletler öncülüğünde kutlanan Dünya Çevre Günü’nde bu yılki temanın biyolojik çeşitlilik olduğunu hatırlatarak, günün amacının çevreye verilen zararların tüm canlıların ve gezegenin hayatını tehlikeye attığına dair farkındalık yaratmak olduğunu vurguladı.

Her yıl farklı bir temanın öne çıkarıldığı günün, dünya çapında hükümetler, şirketler ve insanlık için farkındalık yaratılması açısından çok önemli bir fırsat olduğuna değinen Sevin, “Çevre felaketlerinin sürekli arttığı, iklim değişikliğinin fiziksel etkilerinin gündelik hayatta hissedilmeye başlandığı 2020 yılı için belirlenen biyolojik çeşitlilik teması, gezegenimizin dengeli sürdürülebilir büyümeyi kaldırabilmesi için olmazsa olmazlardan bir tanesi.” değerlendirmesinde bulundu.

Ece Sevin, doğanın, insani kalkınma ve sağlıklı sürdürülebilir büyüme için en önemli kaynak olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Günümüzde her yıl 13 milyon hektar ormanlık alan yok oluyor, bugüne kadar 3,6 milyar hektarlık alan da çöle dönmüş durumda. Arazi kayıpları dünyanın beşte birini ve 1 milyar insanın hayatını doğrudan etkiliyor. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve gıda kaynaklarımız için bu kayıpların önüne geçmek zorundayız. Biyolojik çeşitliliğin korunması sağlığımız için de çok önemli. Örneğin kanser ilaçlarının yüzde 70’i doğal bitkilerle veya doğadan esinlenmiş ürünlerle üretiliyor.”

– “Biyolojik çeşitliliğin korunması Kovid-19’un önüne geçilmesinde büyük etken”

Biyolojik çeşitliliğin korunmasının, tüm dünyayı etkisine alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizi gibi hayvanlardan insanlara geçen (zoonotik) bulaşıcı hastalıkların önüne geçilmesinde de büyük bir ekten olduğunu belirten Sevin, “Birleşmiş Milletler Çevre Programı, 2016’da zoonotik bulaşıcı hastalıklardaki artışı gözlemlemiş, insanlarda görülen bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’inin zoonotik olduğunu belirtmiş ve bu hastalıların ortaya çıkışları ile ekosistemlerin sağlığı arasında yakın bağlantılar olduğunu belirtmiştir. Biyolojik çeşitlilik kaybının önüne geçmek hepimizin sorumluluğu. İnsanlığın ve gezegenimizin geleceği için tüm kişisel faaliyetlerimizde ve iş modellerimizde çevre, toplum ve ekonomik büyümeyi bir arada gözeten sürdürülebilir kalkınma prensiplerini gözetmeliyiz.” ifadelerini kullandı.