Escarus

Tüketici ve Teknoloji Odaklı İnovasyon

Paylaşım TarihiOcak 10, 2018

Günümüzde çok hızlı değişen teknoloji, şirketlerin dönüşümlerini hızla tamamlayarak sektörlerindeki dinamiklere sürekli adapte olmasını gerektirmektedir. Daha ‘Cloud’ teknolojisi gibi dönüşümler henüz yaygınlaşmaktayken, ‘Artificial Intelligence’ (AI), ‘Internet of Things’ (IoT) ve ‘Augmented Reality’ (AR) gibi teknolojiler hızla uygulama alanları bulmaya başlamaktadır.

Teknolojik değişimin bu yüksek hızı göz önüne alındığında, şirketlerin sıradan tepkiler vermekle yetinmeye çalışmaları çok anlamlı olmamaktadır. Bununla birlikte, çoğu şirket inovasyona stratejik yaklaşmamakta ve teknolojinin şirketin uzun vadeli geleceğini nasıl etkileyeceğini dikkate almamaktadır. Aslında, inovasyon süreçlerinin geliştirilmesi gerektiği oldukça açıktır. Başarılı inovasyonun anahtarı, çalışanların, müşterilerin ve teknoloji ortaklarının hepsinin etkin koordinasyonunu sağlamaktır.
 
Aynı zamanda, şirketler inovasyonu tüm süreçlerine entegre ettiklerinden, kurumsal stratejileri ile eşleşen teknoloji stratejileri geliştirdiklerinden emin olmalı ve yeni gelişmelerin kullanıcıların deneyimlerini nasıl etkileyeceğini düşünmelidirler.
 
Diğer yandan, kurum içi ve kurum dışı yaratıcılığı teşvik etmeye öncelik veren şirketler için daha yüksek katma değerli ürün ve hizmet sunması daha mümkün olabilmektedir. Aynı zamanda şirketler, inovasyonlarının tüketici deneyimini ne şekilde etkileyeceğini akılda tutmalıdır. Tüketiciler, müşteriler ve çalışanlar için en iyi deneyimi elde etmek, iyi bir strateji ve teknolojiyi inovasyon süreçlerinin geliştiren bir sisteme dönüştürmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu teknolojik dönüşümü tüketici ihtiyaçlarına adapte etmek inovasyonun başarısını daha da artırmaktadır.
 
Örneğin, IKEA, ‘Ikea Place’ adında AR entegrasyonlu yeni bir uygulama geliştirmiştir. Bu uygulama ile IKEA müşterileri almak istedikleri mobilyaların evlerinde nasıl duracağını görebilmektedir. Uygulama, ürünleri AR teknolojisi sayesinde % 98 doğrulukla ölçeklendirmekte ve alışveriş yapan kullanıcılar ürünleri neredeyse evlerindeymiş gibi görebiliyorlar. Ürünlerin lansmanlarına paralel olarak AR üzerinde de yaklaşık iki bin ürün üretecek olan IKEA, öncelikli olarak özellikle koltuklar ve sehpalar üzerine yoğunlaşacak. Böylece, geniş müşteri ağı ve AR teknolojisinin uygulanabilirliği ile IKEA rekabeti avantajı yaratarak online mobilya pazarında etkinliğini artırmayı planlamaktadır.
 
Bu konuda bir diğer örnek de, LEGO’nun geliştirmiş olduğu ‘Lego Ideas’ platformudur. LEGO, hem genç hem de yetişkin müşterileri ile ortak ürün yaratma platformu geliştirmiştir. Platform, üye olanların kendi özgün LEGO tasarımlarını oluşturduğu ve bunların da diğer kullanıcılar tarafından keşfedilebildiği çevrimiçi bir topluluktur. Kullanıcılar, gönderilen tasarımlar üzerinde oy kullanabilmekte ve geri bildirim verebilmektedir. Eğer bir fikir belirlenen süre zarfında on bin oy alırsa, LEGO tarafından üretilip dünya çapında satışa sunulmaktadır. Ayrıca, fikir sahibi, nihai ürün onayı verecek, satışlardan belirli bir yüzde alabilecek ve tüm ambalajlama ve pazarlama aşamalarında fikir sahibi olarak tanınacaktır. Bu konsept ile LEGO, sadık müşterilerini yenilik, yaratıcılık ve girişimcilikleri için ödüllendirmektedir.
 
Bir diğer örnek olarak, elektrikli el aletleri üreticisi DEWALT, özellikle şantiyelerdeki yeni zorluklara çözümler sunan sürdürülebilir ürünler üretmektedir. DEWALT, teknoloji ve yenilikçiliğin gerekliliğini anlamak için, on binin üzerinde kullanıcıya sahip, ödüllü bir tüketici bilgisi veritabanı topluluğuna sahiptir. Bu platform sayesinde şirket, bayi ve distribütör gibi profesyonel iş ortaklarının ve son kullanıcılarının fikirlerini sunduğu bir ortam sağlamaktadır. Rekabetin çok yoğun olduğu piyasada daha proaktif olabilmek için, hızlı ve doğru bir değerlendirme aracı olan bu platform ile birlikte inovasyonu tüm tüketicilerinin içinde yer aldığı bir mekanizma ile yönetmektedir.
 
Dolayısıyla, hem en yeni teknolojileri en hızlı şekilde ürünlere adapte etmek hem de müşterileri ve tüketicileri inovasyon süreçlerine dahil etmek şirketlere önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. Bu dönüşümlerin de farklı sektörlerde artarak devam edeceği beklenmektedir. 
 
Şirketlerin stratejik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilecek yeni teknolojileri bulmak için iç ve dış kaynakları nasıl kullanacaklarını belirlemeleri gerekmektedir. Bu yaklaşım, online bir platform oluşturmayı, yeni teknolojilerin gerçek etkisini test edebilmeyi, pilot uygulamaların sonuçlarını hızla paylaşmayı ve girişimleri şirket genelinde hızla ölçeklendirmeyi içermesi beklenmektedir. Bu dönüşümü kolaylaştırmak için, inovasyonu kapsamlı olarak analiz ederek müşterilerimize en uygun çözümleri geliştiriyoruz.
  1. Biyoteknolojinin Sürdürülebilirlik Üzerindeki Etkileri

Biyoteknolojinin sürdürülebilirlik üzerindeki etkilerini değerlendirirken, biyoteknoloji kullanımıyla ortaya çıkan sonuçları, mevcut tarımsal uygulamalar ve bunlarla ilişkili çevresel sonuçlarla karşılaştırmak önem arz etmektedir. Geleneksel tarım yöntemleri genellikle kimyasal girdilere dayanmakta ve bu da toprağın bozulmasına, su kirliliğine ve biyoçeşitlilik kaybına yol açmaktadır. Geleneksel yöntemler, aşırı hava olayları ve değişen ürün yetiştirme mevsimleri gibi iklim değişikliği kaynaklı etkilere karşı çoğunlukla savunmasızdır. Biyoteknoloji, bu zorlukları daha etkili bir şekilde ele alan çözümler sunmaktadır.14 Biyoteknoloji şirketleri, dayanıklılığı ve besin değeri artırılmış ürünler geliştirerek daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir gıda sistemi için alternatifler önermektedir. Ayrıca, hassas tarım teknolojileri, çiftçilerin israfı en aza indirmesini ve kaynak kullanımını optimize etmesini sağlayarak tarımın çevresel etkisini azaltmakta ve tarımsal faaliyet karlılığını artırmaktadır.

Biyoteknolojinin çevresel etkilerinin ötesinde, insan sağlığı üzerinde de önemli etkileri vardır. Ürünlerin besleyici içeriğini geliştirmesi ve zararlı kimyasallar kaynaklı maruziyeti azaltması, biyoteknoloji ile geliştirilmiş gıdaların halk sağlığı açısından umut verici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, temel vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş ve böylece biyolojik olarak güçlendirilmiş mahsuller, dezavantajlı toplumsal kesimlerdeki yetersiz beslenme ve ilgili sağlık sorunlarına karşı mücadeleye yardımcı olabilmektedir. Uluslararası Tarımsal Araştırma Danışma Grubu’na (CGIAR) göre, 30’dan fazla ülke 15 milyon çiftçi hanesinin kullanımına sunulan biyolojik olarak güçlendirilmiş mahsulleri piyasaya sürmüştür ve diğer 16 ülke de bu mahsulleri araştırmaktadır.15 Benzer şekilde, kimyasal pestisitlere ve herbisitlere olan bağımlılığın azaltılması, gıdalardaki zararlı kalıntılara maruz kalma riskini azaltarak hem tüketicilere hem de tarım işçilerine fayda sağlayabilmektedir.

 

Şekil 4. Tarım İşçileri ve Dezavantajlı Nüfus16

Sonuç olarak biyoteknoloji, mevcut tarım uygulamalarının yarattığı çevresel etkilerin azaltılması ve sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi açısından büyük bir potansiyel taşımaktadır. Biyoteknolojik yeniliklerden yararlanılmasıyla şimdiki ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının sürdürülebilir bir şekilde karşılandığı daha dayanıklı, verimli ve çevreye duyarlı bir gıda sistemi mümkün olabilecektir. Biyoteknolojik yeniliklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin uzun süreli araştırmalarla test edilmesi, sağlanan faydaların haricinde herhangi bir olumsuz etkinin ortaya çıkıp çıkmadığının her aşamada ve çapraz kontrole tabi tutulması da önemini daima koruyan bir husustur. Daha yeşil, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir gelecek öngören bu vizyon; ancak iş birliği, yenilikçilik, kamu sağlığı konusunda yüksek hassasiyet ve sorumlu kaynak yönetimi konularının önceliklendirilmesiyle hayata geçirilebilecektir.

* İngilizcesi “Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats” olan CRISPR, bir DNA dizilimleri kümesidir.

Dipnotlar:

1) Redman, M., King, A., Watson, C. (2016). What is CRISPR/Cas9? Archives of Disease in Childhood – Education and Practice, https://doi.org/10.1136%2Farchdischild-2016-310459

2) Lowenberg-DeBoer, J. (2003). Precision Agriculture and Biotechnology. Purdue University, Former Agricultural Economics Faculty, https://ag.purdue.edu/ssmc/newsletters/may2003_precisionagbio.htm

3) Vinh, Q. N. (2017). Şu adresten alınmıştır: https://images.pexels.com/photos/2132171/pexels-photo-2132171.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&w=1260&h=750&dpr=2

4) Aggarwal, B. Rajora, N. Raturi, G. Dhar, H. Kadam, S.B. Mundada, P.S. Shivaraj, S.M. Varshney, V. Deshmukh, R. Barvkar, V.T. Salvi, P. Sonah, H. (2024) Biotechnology and urban agriculture: A partnership for the future sustainability, Plant Science, Volume 338, 111903, ISSN 0168-9452 https://0-www-sciencedirect-com.divit.library.itu.edu.tr/science/article/pii/S0168945223003205

5) Aggarwal vd., a.g.e.

6) Chee, P., Peng, T., Khan, M.K.R., Wang, B. (2023). Marker-assisted selection (MAS) in crop plants. Frontiers Media SA.58,https://www.google.com.tr/books/edition/Marker_assisted_selection_MAS_in_crop_pl/uxq0EAAAQBAJ?hl=tr&gbpv=1

7) Aggarwal vd., a.g.e.

8) Metamorworks (Ed.). (2020). Genetik mühendisliği kavramı. Tıp bilimi. Bilimsel Laboratuvar. Şu adresten alınmıştır: https://www.istockphoto.com/tr/foto%C4%9Fraf/genetik-m%C3%BChendisli%C4%9Fi-kavram%C4%B1-t%C4%B1p-bilimi-bilimsel-laboratuvar-gm1209831767-350233817?searchscope=image%2Cfilm

9) Aggarwal vd., a.g.e.

10) Chaurasia, A. & Hawksworth, D. & Pessoa de Miranda, M. (2020). GMOs Implications for Biodiversity Conservation and Ecological Processes: Implications for Biodiversity Conservation and Ecological Processes. https://link.springer.com/book/10.1007/978-3-030-53183-6

11) Holzinger, A., Keiblinger, K., Holub, P., Zatloukal, K., Müller, H. (2023). AI for life: Trends in artificial intelligence for biotechnology, New Biotechnology, Volume 74, P.16-24, ISSN 1871-6784, https://doi.org/10.1016/j.nbt.2023.02.001.

12) Farooq, S., Riaz, S., Abid, A., Abid, K., Naeem, M. A. (2019). A Survey on the Role of IoT in Agriculture for the Implementation of Smart Farming. IEEE Access. 7. 1-1. 10.1109/ACCESS.2019.2949703. https://ieeexplore.ieee.org/stamp/stamp.jsp?arnumber=8883163

13) Igor Borisenko (Ed.). (2020). Nem, sıcaklık, asitliğin aydınlatımı, gübre ve zararlıların insan müdahalesi olmaksızın veri toplama, elde edilen verilerin iletilmesi ve verimi artırmak için analizleri. Şu adresten alınmıştır: https://media.istockphoto.com/id/1218970790/tr/foto%C4%9Fraf/nem-s%C4%B1cakl%C4%B1k-asitli%C4%9Fin-ayd%C4%B1nlat%C4%B1m%C4%B1-g%C3%BCbre-ve-zararl%C4%B1lar%C4%B1n-insan-m%C3%BCdahalesi-olmaks%C4%B1z%C4%B1n-veri.jpg?s=2048×2048&w=is&k=20&c=eJSLBJE3U9L4hM4SyqwFiDWeeJTIdgcih5AQTOr30-s=

14) EPA. (2023). Climate Change Impacts on Agriculture and Food Supply. https://www.epa.gov/climateimpacts/climate-change-impacts-agriculture-and-food-supply

15) Sao, R. (2023). Crop Biofortification: Plant Breeding and Biotechnological Interventions to Combat Malnutrition. Advanced Crop Improvement, Volume 1., Springer, Cham. https://doi.org/10.1007/978-3-031-28146-4_7

16) Giraldo, O. (Ed.). (2022). Unrecognizable people working in a planting field. Şu adresten alınmıştır: https://media.istockphoto.com/id/1440799366/tr/foto%C4%9Fraf/unrecognizable-people-working-in-a-planting-field.jpg?s=1024×1024&w=is&k=20&c=42rGfaUqf_86KPcZVDsmpFVGfd8EAh6NNQ7OXrU2coc=

Escarus Blog

Escarus Blog